Cinsel ilişki sonucunda, hastalık taşıyan taraftan diğer kişiye hastalık bulaştığı, toplumların binlerce yıldanberi fark etmiş olduğu durumlardan birisidir. Günümüzde artık, cinsel temasla, 20’ den fazla İnfeksiyon hastalığının bulaşabildiği bilinmektedir. Cinsel ilişkiyle, çeşitli bakteri, spiroket, virüs, mantar ve parazit İnfeksiyon etkenleri bulaşabilmekte ve hastalık oluşturabilmektedirler.
Şimdi, cinsel temasla bulaşan hastalıkları kısaca özetleyelim ve bunları teşhis etmek için, hangi laboratuvar yöntemlerini kullanmakta olduğumuz konusunda bilgi verelim.
Cinsel Temasla bulaşan başlıca İnfeksiyon hastalıkları şunlardır:
Neisseriae gonorrhoea isimli bir bakterinin bulaşması sonucu oluşur. Genital organlardan akıntı belirgindir. Laboratuvar tetkiki olarak, vaginal akıntı ve üretral akıntıdan boyama yaparak, bu bakteriyi arıyoruz. Ayrıca, akıntıdan kültür yaparak, Gonokok isimli bakteriyi tanıyoruz. En yeni, hızlı ve ileri yöntem olarak da bu konuda erkek hastalarda Androflor Cinsel Bulaş Tarama Testi’ ni, kadın hastalarda Femoflor Cinsel Bulaş Tarama Testi'ni yapıyoruz. Burada, saatler içerisinde 14 veya 16 etkeni birden tanıyabiliyoruz. Bunlardan birisi de gonore (Bel soğukluğu)’ dir.
Treponema pallidum isimli bir spiroket tarafından oluşturulur. Erken tanı önemlidir. Geç kalındığı takdirde, vücutta çeşitli iç organlarda kalıcı hasarlar oluşturmaktadır. Özellikle kadınlarda, gebelik döneminde bulaşırsa, bebekte kalıcı hasarlar oluşturabilmektedir. Sifiliz tanısı için, laboratuvarımızda yapılan tetkikler:
RPR: İlişkiden hemen 1-2 hafta sonra pozitifleşmektedir. Kısa sürede sonuç veren bir testtir.
TPHA : Hastalığın başlangıcından 3-4 hafta sonra pozitifleşmektedir. Ayrıca ELISA yöntemiyle Sifiliz IgG ve Sifiliz IgM isimli testleri de yapmaktayız.
En yeni, hızlı ve ileri yöntem olarak da bu konuda erkek hastalarda Androflor Cinsel Bulaş Tarama Testi’ ni, kadın hastalarda Femoflor Cinsel Bulaş Tarama Testi'ni yapıyoruz. Burada, saatler içerisinde 14 veya 16 etkeni birden tanıyabiliyoruz. Bunlardan birisi de Sifiliz (Frengi)’ dir
Sifiliz Tanı Paneli
Chlamydia trachomatis isimli bir etkenin bulaşması sonucu ortaya çıkmaktadır. Genital bölgede şişlikler ve akıntı ortaya çıkabilir. Tanıda kullandığımız testler:
Klamidya antijeni aranması: Kadın veya erkekte vaginal veya üretral akıntıdan antijen araması yapmaktayız. Kısa sürede sonuç alınmaktadır.
Klamidya antikoru aranması: ELISA ile Klamidya IgG ve IgA araştırıyoruz. PCR denilen yöntemle ileri araştırmalar da yapmaktayız.
En yeni, hızlı ve ileri yöntem olarak da bu konudaerkek hastalarda Androflor Cinsel Bulaş Tarama Testi’ ni, kadın hastalarda Femoflor Cinsel Bulaş Tarama Testi'ni yapıyoruz. Burada, saatler içerisinde 14 veya 16 etkeni birden tanıyabiliyoruz. Bunlardan birisi de Chlamydia trachomatis’ dir.
Klamidya İnfeksiyonları Tanı Paneli
Mikoplazma ve Üroplazma isimli bakteriler tarafından oluşturulmaktadır. Erkekte üretral akıntı ve idrar, kadında vaginal akıntı ve idrardan Üreoplazmatanısı yapmaktayız. Ayrıca ELISA ile Mikoplazma IgG ve IgM testleri yapmaktayız.En yeni, hızlı ve ileri yöntem olarak da bu konudaerkek hastalarda Androflor Cinsel Bulaş Tarama Testi’ ni, kadın hastalarda Femoflor Cinsel Bulaş Tarama Testi'ni yapıyoruz. Burada, saatler içerisinde 14 veya 16 etkeni birden tanıyabiliyoruz. Bunlarda Mikoplazma ve Üroplazma da bulunmaktadır.
Mikoplazma / Üroplazma İnfeksiyonları Tanı Paneli
Herpes virüsünün bulaşması nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Herpes-2 virüsü, genital bölgeyi daha çok tutmaktadır. Ancak, Herpes-1 tipi virüs ile de bulaşma olabilmektedir. Genital bölgede Herpes virüsüne özel, uçuk benzeri belirtiler ortaya çıkmaktadır. Laboratuvar tanısı olarak, ELISA yöntemiyle,
Herpes-1 virüsü için, Herpes-1 IgG ve IgM
Herpes-2 virüsü için, Herpes-2 IgG ve IgM
(HSV-1 IgG, HSV-1 IgM, HSV-2 IgG, HSV-2 IgM) isimli tetkikleri yapıyoruz.
Ayrıca PCR ve floresan antikor yöntemiyle antijen aramada yapılmaktadır. En yeni, hızlı ve ileri yöntem olarak da bu konuda erkek hastalarda Androflor Cinsel Bulaş Tarama Testi’ ni, kadın hastalarda Femoflor Cinsel Bulaş Tarama Testi'ni yapıyoruz. Burada, saatler içerisinde 14 veya 16 etkeni birden tanıyabiliyoruz. Bunlardan birisi de Herpes virüsü 1 ve 2’dir.
HSV İnfeksiyon Tanı Paneli
Human papilloma virus (HPV) isimli bir virüsün bulaşması sonucu ortaya çıkmaktadır. Tanıda, daha çok PCR isimli teknik kullanılıyor. Molluscum contagiosum isimli virüs de, genital bölgede siğil oluşumuna neden olmaktadır. Bunun tanısında da PCR isimli teknik kullanılmaktadır. En yeni, hızlı ve ileri yöntem olarak da bu konuda HPV DNA PCR Genotiplendirme Testi'ni yapıyoruz.
Bir parazittir. Cinsel temasla bulaşabilir. Kokulu akıntı, kaşıntı, ağrı görülebilir. Tanı için, akıntıdan mikroskobik inceleme yapılmaktadır. Ayrıca kısa sürede sonuç veren, hızlı antijen testi de tanı alanına girmektedir.En yeni, hızlı ve ileri yöntem olarak da bu konudaerkek hastalarda Androflor Cinsel Bulaş Tarama Testi’ ni, kadın hastalarda Femoflor Cinsel Bulaş Tarama Testi'ni yapıyoruz. Burada, saatler içerisinde 14 veya16 etkeni birden tanıyabiliyoruz. Bunlardan birisi de Trichomonas vaginalis’ dir.
Dünyada şu anda, 50 milyon civarında insanın bu hastalığa yakalandığı hesaplanmaktadır. En yaygın buluşma yolu, cinsel ilişkidir. Ülkemizde de, resmen bilinen hasta sayısı 3000 civarında olup, gerçek sayının bunun katkat üzerinde olduğu düşünülmektedir. Şüpheli ilişkiden 10-15 gün sonra, eğer HIV bulaşması olmuşsa, kişilerin büyük çoğunluğunda, ateş, boğaz ağrısı, boyunda şişlikler gibi belirtiler olmaktadır. Çoğunlukla bu belirtiler, bir gribal durum geçirildiği sanılarak, üzerinde durulmayan belirtilerdir. Bu dönem 2-4 haftada atlatılmaktadır. Ondan sonraki 6-10 yıl süren sessiz dönemde, hastanın önemli bir yakınması olmamakta, kendisini iyi hissetmektedir ve bir hekime başvurma gereksinimi de duymamaktadır.
Ancak gerçekte bu dönemde hastalık ilerlemekte, virüsler vücutta çoğalmaya devam etmekte ve vücudun savunma hücrelerini tahrip ederek, tüketmeye devam etmektedirler. Son dönemde artık vücudun savunma hücreleri iyice azalmakta, vücudu çeşitli bakteri, virüs, mantar, parazitlerin ve kanser hücrelerinin saldırılarına karşı koruyamaz hale gelmektedirler. Bağışıklık sistemi çöken hastada, bu etkenlerin yerleşmesiyle, çeşitli infeksiyonlar bir arada gelişmekte ve hastanın ölümüne neden olmaktadırlar. Hastanın son döneminde görülen hastalıklar tablosuna, AIDS adı verilmektedir.
HIV-AIDS tanısında kullandığımız laboratuvar testleri şunlardır:
HBsAg, HBc IgM, HBc IgG, HbeAg, Anti-HBs, gibi ELISA testlerini kullanıyoruz. Bu testlerle kişinin o anda hastalığı geçiriyor olup olmadığı, daha önceden geçirip geçirmediği, geçirmişse taşıyıcı olup olmadığı ya da bağışıklık (koruyuculuk) olup olmadığı ortaya çıkmaktadır.Ayrıca,HBV-DNA isimli PCR testi de yapılmaktadır. Bununla da, vücutta canlı virüs olup olmadığı ve miktarı ortaya konulmaktadır. Ülkemizde, 20 milyon civarında insanın hepatit B geçirmiş olduğu, yılda 2000 civarında insanımızın da hepatit B nedeniyle öldüğü hesaplanmaktadır.
Cinsel ilişkiyle bulaşabilmektedir. İlişkiden 4-8 hafta sonra hastalık oluşmakta, ancak hastalananların % 95’ ten fazlası ararma biçiminde belirti göstermediği için, virüsün bulaştığı kişiler hastalığı fark edememekte, bir gribal İnfeksiyon geçirmekte olduklarını düşünmektedirler. Tanı, ancak laboratuvar testleriyle konulabilmektedir. Hepatit C tanısı için, ELISA ile Anti-HCV ve PCR yöntemiyle HCV-RNA bakılmaktadır. Ülkemizde, 500.000’ den fazla insanın, hepatit C olduğu hesap edilmektedir.
Cinsel temas sırasında, taraflardan birisi aktif olarak hepatit A veya hepatit E geçiriyorsa, diğer kişiye de bulaşma olabilmektedir. Bu hastalıklar da çoğunlukla, belirgin olarak sarararak geçirilmedikleri için, hastalanan kişilerin, A veya E hepatit geçirdiklerini anlayabilmeleri oldukça zordur. Ancak, laboratuvar testleriyle tanı konulabilmektedir. Tanı için, laboratuvarda A hepatit için Anti-HAV IgG ve Anti-HAV IgM, hepatit E için de HEV IgG ve HEV IgM ELISA testleri yapılmaktadır.
Hepatit B hastalarında, ayrıca bir de Delta hepatit ortaya çıkabilmektedir.Bunun için,ELISA ile Anti-Delta ve HbsAg, PCR ile de HDV-RNA bakılmaktadır. Hepatit C ve Delta hepatitin, kronikleşme adı verilen uzayan hastalığa dönüşmesi ve siroza gidiş oranı yüksektir.
İnsanlarda yaygın olarak görülebilmektedir. Cinsel temasla da bulaşabilir. Latent adı verilen, sinsi, gizli bir İnfeksiyon karakteri vardır. Gribal infeksiyon benzeri bir seyir gösterir. Tanıda kullandığımız laboratuvar testleri:
Gardnerella vaginalis isimli bakterinin bulaşması sonucu ortaya çıkmaktadır. Yine beyaz renkli bir akıntı ortaya çıkmaktadır. Laboratuvar tetkiki olarak, akıntıdan boyama ve kültür yapmaktayız. Üreyen bakterilere ve boyamada elde ettiğimiz mikroskobik bulgulara göre tanı koyuyoruz.
Hemofilus ducrei isimli bakterinin bulaşması sonucu ortaya çıkmaktadır. Cinsel bölgede ülser şeklinde yara belirmektedir. Laboratuvar tetkikleri olarak, bu yaralardan aldığımız örneklerin kültürü ve mikroskopta boyalı incelemesi ile tanı koyuyoruz.
Granüloma inguinale de denilmektedir. Bir bakteri etkendir. Genital bölgede, kasıklarda şişlikler ortaya çıkmaktadır. Tanı için, bu şişliklerden alınan parçalar boyanmakta ve kültürleri yapılmakta, mikroskobik incelemeler sonucunda adı konulmaktadır.
Bu da bir parazittir. Cinsel temasla bulaşabilir.
Tanıda: Akıntıdan direkt mikroskopik inceleme yapıyoruz. Ayrıca, antijen arama testi yapıyoruz.
Bu da bir parazittir. Bunun tanısında da, akıntıdan direkt mikroskobik inceleme ve antijen arama testiyapmaktayız.
Cinsel temasla, yüzeyel ve derin mantar infeksiyonları bulaşabilmektedir. En sık görülen mantar infeksiyonu, kandida isimli mantar ile oluşan infeksiyondur.Tanı için, direkt mikroskopik inceleme ve kültür ile tekeni üretme yolunu seçiyoruz.
Yukarıda, cinsel temasla bulaşabilen başlıca infeksiyon etkenleri belirtilmiştir. Bunlar dışında, daha seyrek de olsa, başka virüs, bakteri ve parazit infeksiyonları da bulaşabilmektedir. Bunların da çoğunluğunun tanısına yönelik, çeşitli laboratuvar tanı yöntemleri mevcuttur ve bunları laboratuvarlarımızda yaygın olarak kullanmaktayız.