Crohn's Hastalığı Testi

CH, sindirim sisteminin ağız boşluğu ile kalın barsak arasındaki tüm bölümleri tutabilen iltihabi barsak hastalığıdır.

Sıklıkla ince barsağın son kısmını(ileum) ve kalın barsağın başlangıç kısmını(çekum) tutmaktadır.Oluş nedeni çoğu zaman bilinmemektedir. Ancak vücuttaki iltihabi kimyasal mediatörlerin dengesizliği sonucunda olduğu düşünülmektedir.

Günümüzde kalıtımsal (NOD2 geni), mikrobik (Mikobakterium paratüberkülozis, Pseudomonas ve Listeria) bağışıklık sistemi ile ilgili dengesizlikler, çevresel faktörler(sigara), diyet ve stres ile oluşabildiği düşünülmektedir.

Belirtiler:
CH, ağızdan anüse tüm gastrointestinal sistemi tutabildiği için başta aft ve malarbsorbsiyon olmak üzere çok değişik belirtilerle seyredebilmektedir.
 

Başlıca:

  • Kanlı veya mukuslu ishal
  • Kramp şeklinde, göbekte veya sağ alt kadranda lokalize ağrı
  • Kilo
  • Hafif ateş
  • Barsak tıkanıklığı
  • Perianal fistül veya abse
  • Karın içi abseler
  • Böbrek taşı
  • Anemi ve taşikardi

Tanı:
Tanıda kullanılan radyolojik tetkikler; baryumlu grafi, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme, kolonoskopi, gastroskopi ve ultrasonografidir.

Lökositoz, protein düzeyi düşüklüğü, kolestrol düşüklüğü, magnezyum ve kalsiyum düzeylerinde azalma, CRP artışı görülebilmektedir.

Serolojik tanı:
Hastalığın hızlı tanısı ve takibinde serolojik markerların önemi artmaktadır. En sık kullanılan serolojik markerlar, ASCA(Saccharomyces Cerevisiae Antikoru) ve p-ANCA(perinükleer anti-nötrofil sitoplazmik antikor) dır. p-ANCA, myeloperoksidaz aktivitesi gösterir.

ÜK hastalarının %60-80’inde p-ANCA pozitifliği görülmektedir. Bu oran Crohn Hastalarında %5-10’dur. Atipik p-ANCA ÜK için %90 spesifiktir. Crohn hastalarında ASCA IgG %50-80, ASCA IgA %35-50 oranında pozitiftir. Bu oran ÜK’de %2-4, sağlıklı kontrollerde ise %1-7’dir. ASCA, CH için %88-92 spesifiktir.

İnflamatuar barsak hastalığı tanısında spesifikliği artırmak için p-ANCA ve ASCA birlikte değerlendirilmelidir.

Tedavi:
CH tedavisinde medikal yaklaşım ön plandadır.
Medikal tedavi; kronik ishal tedavisini(loperamid vb.) safra asit emiliminin düzenlenmesini(kolestiramin), ağrıların önlenmesini(propantelin, disiklomin vb.), barsaktaki iltihabın azaltılmasını(sulfasalazin, mesalamine, prednizolon vb.), fistül veya absede uygun antibiyotik kullanımını, antiTNF antikor kullanımını kapsamaktadır.

Cerrahi tedavi; Barsak tıkanıklığı veya delinmesi, abse boşaltılması gibi durumlarda kullanılmaktadır. Zorunlu olmadıkça bu hasta grubunda ameliyattan kaçınılmalıdır. Çünkü, barsak yaralarının iyileşme sorunu, hastalığın aynı belirtilerle başka bir alanda tekrarlama ihtimali ve daralmalar ortaya çıkması görülebilmektedir.